"Kişi Dostunun Dini Üzeredir" Dijital Çağda Hayırlı Bir Arkadaş Çevresi Nasıl Kurulur?

  • 17.12.2025
  • 45 görüntülenme
  • Okunma Süresi 5 dakika
  • 17.12.2025
  • 45 görüntülenme
  • Okunma Süresi 5 dakika
  • Arkadaş listenizi, en çok konuştuğunuz grup sohbetlerinizi veya sosyal medyada en çok etkileşimde bulunduğunuz kişileri bir düşünün. Zamanımızın önemli bir kısmını birlikte geçirdiğimiz, sırlarımızı paylaştığımız, sevinçlerimize ve hüzünlerimize ortak ettiğimiz bu insanlar, farkında olsak da olmasak da karakterimizi, alışkanlıklarımızı ve hatta hayata bakışımızı şekillendirir.

    Bu etki o kadar derindir ki, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) 1400 yıl öncesinden bizleri bu konuda net bir şekilde uyarmıştır:

    “Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kurduğuna dikkat etsin.” (Tirmizî, Zühd, 45)

    Peki, her an çevrimiçi olduğumuz, yüzlerce hatta binlerce "arkadaşa" sahip olabildiğimiz bu dijital çağda, bu hadis-i şerifi nasıl okumalıyız? Bizi hayra ve iyiliğe yöneltecek, maneviyatımıza destek olacak o hayırlı arkadaş çevresini nasıl kurabiliriz?

    İyi Bir Arkadaşın 3 Vazgeçilmez Özelliği

    İyi bir dostluk, sadece birlikte gülüp eğlenmekten ibaret değildir. İslam, bize hayırlı bir dostluğun temelini oluşturan üç temel direk sunar:

    1. Güvenilirlik (El-Emin Olmak): Tıpkı Peygamber Efendimiz'in en belirgin sıfatı gibi, iyi bir dost da güvenilir olmalıdır. Sırrınızı saklayan, arkanızdan konuşmayan, zor zamanınızda yanınızda olacağına inandığınız kişidir. Güven, dostluğun çimentosudur.

    2. Ayna Olmak (Hayrı Tavsiye Etmek): Gerçek dost, her yaptığınızı onaylayan değil, sizin için en hayırlısını isteyen kişidir. Peygamberimiz, "Mü'min, mü'minin aynasıdır" buyurur. İyi bir dost, bir hata yaptığında seni nazikçe uyarır, seni iyiliğe teşvik eder ve seni kötülükten korumaya çalışır. Seni namaza çağıran, ilim öğrenmeye teşvik eden dost, en kıymetli dosttur.

    3. Vefa: İyi günde herkes yanınızda olabilir. Ancak vefalı dost, düştüğünüzde elinizden tutan, işler yolunda gitmediğinde sırtını dönmeyen, en zor anlarınızda size destek olandır.

    Sanal Arkadaşlıklar, Gerçek Etkiler

    Günümüzde "arkadaş" kavramı, fiziksel dünyanın ötesine taştı. Artık sadece okulda veya mahallede görüştüğümüz kişiler değil; sosyal medyada takip ettiğimiz fenomenler, dahil olduğumuz çevrimiçi gruplar ve sürekli izlediğimiz içerik üreticileri de bizim "dostlarımız" haline geldi.

    Sosyal medya akışınız, zihninizin bir bahçesi gibidir. Bu bahçeye ne ekerseniz, zamanla onu biçersiniz. Sürekli olarak dünyevi zevkleri, gösterişi ve olumsuzluğu öne çıkaran hesapları takip etmek, farkında olmadan sizin de değer yargılarınızı bu yöne çeker. Buna karşılık, ilim, hikmet, güzel ahlak ve iyilik paylaşan kişileri takip etmek, zihin bahçenize hayırlı tohumlar ekmek gibidir. Unutmayın, her "takip et" butonu, kiminle "dostluk kurduğunuza" dair verdiğiniz bir karardır.

    Toksik İlişkilerden Korunma Sanatı

    Bazen arkadaş çevremizde bize manevi olarak zarar veren, sürekli gıybet yapan, haset eden veya bizi olumsuzluğa sürükleyen kişiler olabilir. Bu tür "toksik" ilişkilerden korunmak, ruh sağlığımız ve imanımız için bir zorunluluktur.

    Bu kişilerden uzaklaşmak, onlara düşman olmak veya kaba davranmak anlamına gelmez. İslam'ın bize öğrettiği yol, nezaketle ve "Allah için" mesafe koymaktır. Gıybet başladığında konuyu değiştirmek, olumsuz sohbetlere dahil olmamak ve zamanınızı size iyi gelen, sizi geliştiren insanlarla doldurmak, atılabilecek en hikmetli adımlardır.

    Aidiyetin Adresi: Cemaat ve Kardeşlik

    "Peki, bu özelliklere sahip o hayırlı dostları nerede bulacağım?" diye soruyor olabilirsiniz. Cevap, aslında size çok yakın: Camilerimiz, gençlik kollarımız ve BİF gibi kurumlar.

    Yüce Allah, “Mü’minler ancak kardeştirler...” (Hucurât Suresi, 49:10) buyurarak bize en sağlam aidiyetin adresini göstermiştir. Ortak bir amaca, yani Allah'ın rızasını kazanmaya yönelik bir araya gelen insanların oluşturduğu cemaat ortamı, hayırlı dostluklar kurmak için en verimli zemindir. Burada, sizi anlayan, sizinle aynı değerleri paylaşan ve sizi yargılamadan destekleyecek kardeşler bulabilirsiniz.

    Sonuç: Cennete Uzanan Bir Yol Arkadaşlığı

    Sonuç olarak, arkadaşlık sadece bir sosyal aktivite değil, ahiretimizi doğrudan etkileyen bir seçimdir. İyi bir arkadaş çevresi, bu dünya hayatında bir destek ve huzur kaynağı olduğu gibi, aynı zamanda cennete giden yolda birbirine omuz veren bir yol arkadaşlığıdır.

    Unutmayalım ki, hiçbir gölgenin olmadığı o Mahşer Günü'nde, Allah'ın kendi gölgesinde gölgelendireceği yedi sınıftan biri de "Allah için birbirini seven iki kişi" olacaktır. (Buhârî, Ezan, 36). Rabbimiz, hepimize böyle dostluklar kurmayı ve böyle bir dost olmayı nasip eylesin.

    Bu içeriği bilgilendirici veya faydalı buluyorsanız sosyal medyanızdan paylaşabilirsiniz!