İlahiyat eğitiminden bu yana hadis ilmi ile ilgilenen Heusden-Zolder imamı Mehmet Zeki Atayan hoca, 23 ekim çarşamba akşamı Liège Universitesi’nde « 21. Yuzyılda ‘Hadisi yeniden anlamak’ » adlı semineri universite talebelerine anlattı.
Dini mana itibariyle efendimizin sözleri veya sükut etmesi Hadis’i teşkil ederken, yaşam biçimi ise Sünnet’i oluşturuyor. Mehmet Zeki Atayan hoca tarafından ders boyu cevap aranan soru « bu iki olguyu günümuze nasıl taşıyacağız ? » oldu.
« Kuran ve Sünnet bir bütündür, İslam’ı algılayabilmek için böyle kabul edilmelidirler » sözünü zikr ederek hoca ‘Kuran dini’ kavramı ve ‘Hadis-Sünnet inkarcılığı’ günümüzde var olan tuhaf anlayışlar olarak ifade etti. Zaman içerisinde zayıf görülen hadisler Mevzuat kitaplarında toparlanmalarına rağmen bunların tamamını terk etme eğiliminde bulunan ve konuya « protestanca » yaklaşan insanların türediği belirtildi. Oysa Hadis Kuran’ın etrafında bir zırh görevi gördüğü ve din tahrifcilerice nihai hedefin Kuran’ın kendisi olduğu vurgulandı.
Ardından ‘zahiri’, ‘fıkhi’ ve ‘ictihadi’ olmak üzere Hadis ve Sünnet’in 3 farklı biçimde değerlendirilme olanağı olduğu söylenildi. Bununla beraber Hadis anlamlarına vakıf olabilmenin önemli bir unsuru amaç ve sebeplerin bilinmesi olarak gösterildi. Bu bağlamda efendimizin yeri geldiğinde kanun koyucu, devlet başkanı ve bir beşer olarak davranabildiği hatırlatıldı. Zeki Atayan hoca son olarak Hadis ve Sünnet’en yola çıkarak doğru şekilde amel edebilmek için ‘sıralamada hangi hadislerin nasih mensuh olduklarını bilme gerekliliğini’, ‘Hadis’in Kuran ışığında anlaşılması’, ‘bir konuda bütün hadislerin okunması/öğrenilmesi’ gibi ilkelerin özenle gözetilmesi lazım geldiğini işaret etti.
BİF Students Liège sorumlularından Adnan Civelek’in sunumunu yaptığı program kapanış Kuran-ı Kerim’i ve ikramlarla son buldu.
Ertesi gün 24 ekim perşembe Anvers Karel de Grote yükselokulunda Gent imamı Abdulaziz İnam hocayla beraber « Oryantalizm ve Din » başlıklı seminer işlendi.
Söze Din ve Oryatalizm’i tanımlayarak başlayan hoca sözlük anlamlarıyla birlikte Din’i ‘insanlığın dünya ve ahirette saadetini sağlayan olgu’ ve Oryantalizmi’i ‘batıdan doğuya bakış ve inceleme bilimi’ olarak nitelendirdi.
Fatih’in İstanbul’a girdiği esnada yerel halkın ‘başımızda kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz’ söylemi Abdulaziz hoca tarafından batının doğu hayranlığının geçmişe dayandığını anlatmak için örnek olarak kullanıldı. Batılıların doğulularla ilk karşılaşması Kudüs’ün müslümanlar tarafından ele geçirilmesinden sonra haçlı seferleriyle gerçekleştiğini anlatan hoca kısaca ‘Binbir Gece Masalları’ ve tercümelerinden bahsetti.
Edward Said’in Oryantalizm tenkidiyle devam edilirken « Oryantalizm sayesinde dinimizi ve kültürümüzü araştırıp bizleri birbirimize düşürmek istediler » denildi. Napolyon’un müslüman Mısır halkına ‘sizleri Osmanlı’dan kurtarmaya geldik’ demesi bunun açık bir göstergesi olarak ifade edildi.
Son olarak salonda bulunan öğrencilere seslenen hoca gelecek nesillerin oryantalizm örneğinde olduğu gibi batı kültürü ve medeniyeti hakkında araştırmalar yürütülmesi için tavsiyelerde bulundu.
Haber: Risalet KARAASLAN
Foto: Veli YALÇIN & Mehmet Ali ÇALIŞKAN