logo

Kadınlar Gençlik Teşkilatı Haberleri

KGT Üniversiteliler Birimi 25 kişilik Bir Ekiple Balkanların En Yeşil Ülkesi Montenegro’daydı.

  • 16.03.2023
  • 2891 görüntülenme
  • Okunma Süresi 4 dakika

BIF KGT Üniversiteliler birimi 25 kişilik bir ekiple 9-12 Mart 2018 tarihleri arasında Balkanların en yeşil ülkesi Montenegro’daydı.

Aylardır geziye hazırlanan ekip Montenegro’ya iner inmez rehberle karşılandı ve hiç vakit kaybetmeden konaklayacakları şehre, Budva’ya doğru yola koyuldu. Budva istikametinde ilerlerken yol üstündeki dünyaca da ünlü olan Sveti Stefan adasında mola verildi ve rehberden bilgi alarak yola devam edildi.

Sveti Stefan 15. yy’dan kalma bir köy; Arnavut kaldırımlı yolları, şehrin avlusu ve olağanüstü deniz manzarası ile benzersiz bir atmosfere sahip Budva’ya 5 km uzaklıkta olan küçük bir ada. Bu olağanüstü manzaraya doyduktan sonra yola devam edildi ve nihayetinde Budva şehrine ilk adımlar atıldı. İlk önce rehber eşliğinde Budva Old Town’un tarihi yerleri ziyaret edildi. Rehberin verdiği bilgilere göre Budva ilk Karadağ şehri ve kuruluşu m.ö IV yy’a uzanıyor. Şehir, Bizanslıların, Romalıların, Türklerin, Sırpların, Venediklerin ve Avusturyalıların himayesine girmiş, her biri kendi uygarlığının izini bırakmış. Gezinin ikinci gününde Kotor şehrinde tarihi keşiflere devam edildi. Her şehrin bir Old Town’u olduğu gibi bu şehirde de mevcut. Kotor, Budva’nın Old Town’undan daha geniş olup şehre üç ayrı kapıdan giriş yapılabiliyor. Kotor’un eski şehri girildiği andan itibaren başka bir dünyaya girmiş gibi etkiliyor. Harika dar sokakları, taş kaldırımları, yeşil panjurlu evleri, tarihi yapıları bozmadan yapılmış dükkanlarıyla göz alıcı bir yer. İçeride gotik mimarisiyle St. Tryphon Katedrali ve kiliselerin yanı sıra 1350 basamaklı merdiveni de dikkat çekiciydi.

Kotor şehrini tamamladıktan sonra Perast şehrine gidildi. Perast, Kotor körfezinde kurulmuş tarihi bir kasaba. Venedikliler yönetimi altındayken en ihtişamlı dönemini yaşamış ve çok görkemli kiliseler inşa edilmiş. Körfez’de Perast hizasında iki tane küçük ada bulunuyor; Gospa od Skrpjela olarak isimlendirilmişler. Küçük bir tekneyle gidilip orada bulunan Gospa Od Skrpjela kilisesi ziyaret edildi. Ekip, kilisenin üst katında bulunan müzedeki Osmanlı döneminden kalma Barbaros Hayrettin Paşa’nın bağışladığı tabloları görme imkanı buldu. Burası gezilip görüldükten sonra otobüsle Tivat sahilinde gün sonlandırıldı.

Karadağ’daki son tarih gezisinde Stari Bar şehrine gidildi. Camileri ve sokakları ile bu şehri diğer Karadağ şehirlerinden farklı kılan ise ülkedeki Müslüman nüfusunun en yoğun olduğu şehir olması. Bu şehir ekibe eski Osmanlı şehirlerini anımsattı. Şehre girer girmez 9.yy’da Bizanslılar tarafından yapılmış, surlarla çevrili Old Town gezildi. Bu Old Town’un içerisinin bir yerleşik hayatın olmadığını ve sadece eski tarihi kalıntıların kaldığı bir yer olduğu görüldü. Eski şehirden sonra ekip öğle namazı için Hasan Dede Camii’ne gittikten sonra Ahmed Dede Camii’nde bulunan tekkeyi de ziyaret etti. Burada imam ve müezzinden cami ve tekkeler hakkında bilgiler alındı. Stari Bar şehrinin ardından günü sakin Petrovac sahilinde geçiren ekip ertesi gün Budva şehrinin pazartesi günleri kurulan pazarından doğal ürünler alma imkanı buldu. Valizlere hem tarih hem kültür hem de huzur dolduran ekip 12 Mart pazartesi günü Belçika’ya döndü.

 
KGT Üniversiteliler
Haber: Afra Kuzu
Fotoğraf: Yasemin Bahçeli & Seher Hastemir
Bu haberi sosyal medyanızdan paylaşabilirsiniz!