Musibetler Karşısında Müslümanın Duruşu

  • 05.10.2025
  • 228 görüntülenme
  • Okunma Süresi 3 dakika
  • 05.10.2025
  • 228 görüntülenme
  • Okunma Süresi 3 dakika
  • Hayatın akışı içinde planlarımızı bozan, canımızı sıkan veya kalbimizi inciten nice hadiseyle karşılaşırız. Bazen kaçırdığımız bir tren, bazen beklenmedik bir hastalık, bazen de daha derin bir gönül yarası... Bu anlarda, modern insanın ilk tepkisi genellikle isyan, öfke veya "neden ben?" sorusu olur. Oysa İslam, bizlere bu anlarda ruhumuzu teskin edecek ve olaya bakışımızı tamamen değiştirecek manevi bir anahtar sunar. Peygamber Efendimiz (s.a.v), bu anahtarı en küçük hadiselerde bile kullanmamızı tavsiye eder:

    “Birinizin ayakkabısının bağı bile kopsa ‘İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn’ (Biz Allah’ın kullarıyız ve yine O’na döneceğiz) desin. Çünkü bu da bir musibettir.” (Camiussağir - 503)

    Bu nebevî öğreti, "İstirca" olarak bildiğimiz bu ayetin, sadece büyük kayıplar anında değil, hayatın en küçük pürüzlerinde dahi bir müminin sığınağı ve kimlik beyanı olduğunu gösterir. Zira bu cümle, dudaklardan dökülen basit bir sözden çok daha öte, bir teslimiyet manifestosudur. “Biz Allah’a aidiz” demek, bedenimizden ruhumuza, sahip olduğumuz her şeyden başımıza gelen her olaya kadar, var olan her şeyin tek sahibinin Rabbimiz olduğunu ikrar etmektir. “Ve yine O’na döneceğiz” demek ise, bu dünya hayatının geçici olduğunu ve her hadisenin nihai hesabının görüleceği, mutlak adaletin tecelli edeceği bir dönüş gününe iman etmektir.

    Bu teslimiyetin ardında yatan sarsılmaz hakikat şudur: Mülkün tek ve mutlak sahibi Allah’tır. O, mülkünde dilediği gibi tasarruf eder. Yüce Rabbimiz, “Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir. Ve O'nun her şeye gücü yeter.” (Mülk Suresi, 67:1) buyurarak bu gerçeği kalplerimize nakşeder. O’nun her iradesi sonsuz bir hikmet, her hükmü ise mutlak bir adalet içerir. Bizim şer olarak gördüğümüz nice hadisenin ardında, bizim idrak edemediğimiz nice hayırlar gizlidir.

    İster anlık bir can sıkıntısı olsun, isterse uzun yıllar süren çetin bir imtihan; mümin, Rabbinden ümidini asla kesmez. Çünkü bilir ki, her olay O'ndandır ve her dönüş yine O'nadır. Ayakkabı bağının kopması, bize bu büyük hakikati hatırlatan küçük bir derstir. Bu küçük derslerde sabrı ve teslimiyeti öğrenen bir kalp, hayatın daha büyük fırtınaları karşısında da sarsılmaz bir imanla ayakta durmayı başarır. Her musibet, bizi Rabbimize daha da yaklaştıran bir dua ve tefekkür kapısıdır.

    Bu içeriği bilgilendirici veya faydalı buluyorsanız sosyal medyanızdan paylaşabilirsiniz!